7 Ekim 2017 Cumartesi

SAİNT BERNARD


   Saint Bernard, iri yapılı, güçlü ve dayanıklı bir işçi köpektir. Geçmişten günümüze çiftliklerde koyun sürülerini idare etmede ve koruma amaçları ile kullanılmıştır. İnsanlar ile arası oldukça iyi olan bu köpekler aynı zamanda sadık, itaatkar ve korkutucu vücut özelliklerine rağmen sakindir. Genel özelliklerinden anlaşılacağı üzere dost canlısı olan bu hayvanlar, sevgi dolu ve sabırlı olarak nitelendirilebilir. Gücünün farkında olduğundan, insanlara veya sahiplerine karşı naziktir.  1992 yapımı Brian Levant ‘ın yönetmenliğini üstlendiği “Beethoven” isimli filmde baş rolde yer alan köpek Saint Bernard ırkına mensuptur. Bu filmden sonra ünü artmış ve insanların dikkatini çekerek sevgisini kazanmayı başarmıştır.
    


   Yetişkin bir Saint Bernard cinsi köpek, 50 ila 90 kg. ağırlık ile 70 cm.’ye kadar ulaşan uzunlukta olabilmektedir. Kafatası vücudu ile orantılı olacak şekilde büyük, tüyleri orta uzunluktadır. Saint Bernard’ların doğal bir özelliği olarak tüy renkleri kahve ve beyazın karışımıdır. Vücudun alt kısmı ve bacaklar çoğunlukla beyaz, üst kısmı kahverengidir. Ayrıca kafa çevresinde bulunan tüylerin koyu kahveye kaçtığı görülmektedir. Deri yapısı ve tüy uzunluğu sayesinde soğuk havalara dayanıklı olan bu köpekler, yaşadığı coğrafyanın doğal özeliklerine uyum sağlamış, zorlu ve engebeli arazilerde rahatlıkla hayatta kalabilmiştir.


   Saint Bernard kökü çok eskilere dayanan bir köpek türüdür. Günümüzde tam olarak hangi köpeklerden türetildiği bilinmese de genel kanı olarak Tibet Mastifi ırkından geldiği düşünülmektedir. Bundan yaklaşık 1000 yıl önce Romalılar tarafından İsviçre Alpleri’ne getirilen Tibetli Mastiflerin, Danua türü ve Pirene Dağ Köpekleri ile birleştirilmesi sonucu ortaya çıkmış olabileceği sanılmaktadır. İspanya ile İsviçre arasında bulunan Alp geçidinde insanların dinlenmesi ve zorlu hava koşullarında sığınması için yapılan manastırda üretilmiş ve bu bölgede oluşan çığ gibi tehlikelerde kurtarma köpeği olarak kullanılmıştır.

   Geçmişten günümüze kadar anlatılan etkileyici hikayelerden birinde, Saint Bernard’ların ne kadar insan canlısı olduğu daha net ortaya çıkmaktadır. Hikayeye göre, bölgede meydana gelen büyük bir çığ faciasında, hayatta kalan ancak yaralı olan yolculardan birinin, bir Saint Bernard tarafından bulunarak kurtarılması anlatılmaktadır. Yaralı yolcuyu bulan köpek, kişiyi sıcak tutmak için yüzünü yalamış ve yanına yatarak daha fazla üşümesini engellemiştir. Ardından manastıra giderek yaralı yolcunun bulunduğu yeri rahiplere göstermiş ve kurtarılmasını sağlamıştır. Bu efsane olaydan, Saint Bernard’ın koku alma duyusunun ne kadar gelişmiş olduğu, ayrıca iz sürme yeteneği ve cesaretinin de üst düzey olduğu anlaşılmaktadır.


   Bir Saint Bernard’ın karakter yapısıyla ilgili söylenebilecek en önemli şey, kesinlikle çok centilmen olduğudur. Egzersiz ihtiyacı az ve genel yapısı sakin olduğundan, hareketleri oldukça nazik ve ağırdır. Bunlara bağlı olarak ortaya çıkan sabır da eğitilebilir nitelikler kazanmasına yardımcı olmaktadır. İri cüssesine rağmen çocuklarla arası iyi, ayrıca çok dikkatlidir. Eğitiminde sert olunmamalı, kararlı ve olumlu yöntemler kullanılmalıdır. Küçük yaşlardan itibaren sosyal olması için uğraşılırsa, büyüdüğünde neredeyse bütün insanlarla çok rahat iletişim kurabilecektir. Sevimli ve aynı zamanda hafif üzgün bir surat ifadesine sahip olan Saint Bernard cinsi köpeklerin en sevimsiz yanı, fazlaca salyalı köpeklerden olmalarıdır. Bu köpeklerin doğal yapısı olduğundan, salya durumu ile ilgili yapılabilecek herhangi bir şey bulunmamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder